Adalar, hem İstanbul'un içindedir, hem de dışında. İstanbul'un yanıbaşındadır ama, çok ayrı bir yerdedir. Biraz kent biraz sayfiye görünümündedir.
İmparator 2. Justinianus Kuropalatis M.S.569'da adada bir saray ve bir manastır yaptırdığı için bu isimle anılmış. Daha sonra Perslerin sürgün yeri olmuş. Adaların bir diğer adı da "Papaz Adaları" olmuştur. Manastırların çokluğu ve keşişlerin inzivaya çekildiği yer olma özelliğinden dolayı bu isimle de anılmıştır. Daha yakın zamanlarda ise azınlıkların adaya yerleşmesi gözlenir.
Kartal ile Maltepe karşılarında sıralanan ve İstanbul'a uzaklıkları 2.3 km. (Büyükada) ile 15.5 km. (Yassıada) arasında değişen adaların, tarih boyunca değişik biçimlerde de olsa hep bir sürgün yeri olduğu bilinir. Dönemin ulaşım zorlukları düşünülecek olursa bu normaldir. 1846 yılında ilk buharlı vapur icadolup adalara seferler başlamıştır. Anadolu'ya paralel olarak sıralanan Kınalıada, Burgaz, Kaşıkadası, Heybeli, Büyükada ve Sedefadası'nı arka tarafta bulunan Tavşanadası, Yassıada, ve Sivriada izler. Toplam 9 adet ada vardır.
Yakın bir tarihe kadar adaların bir başka özelliği ise Kınalı'yı Ermenilerin, Burgaz'ı Rumların, Burgaz'ı ise Yahudilerin seçtiğidir. Günümüzde bu dağılım oldukça değişiklik göstermiştir.
Büyükada adalardan oluşan ilçenin merkezi konumundadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder